YAŞAR KEMAL”ALLAHIN ASKERLERİ” / Selin Deniz
Sokakta yaşayan, hepimizin çoğu zaman görmezden gelerek yanından geçtiği çocuklarla röportaj yapmak, ilk kez gelse gelse ancak usta yazar Yaşar Kemal’in aklına gelirdi herhalde.
Öncelikle Yaşar Kemal’in röportaj yazmaya nasıl başladığından ve röportaj anlayışından bahsetmek gerek. Yaşar Kemal İstanbul’a geldiğinde Arif Dino onu Nadir Nadi ile tanıştırır ve böylece Cumhuriyet gazetesinde röportajlar yazmaya başlar. O dönem röportajları çok ilgi görür, çok konuşulur. Ancak Yaşar Kemal’in röportaj anlayışı biraz farklıdır. Tek kelimelik, sorulu cevaplı röportajlardan hiç hazzetmez.
Onun için röportajları en az romanları kadar değerlidir.
Hatta Kaçakçılar isimli röportajı için hayatını tehlikeye atmış, kendini Adanalı bir kaçakçı olarak tanıtarak kaçakçılarla 25 gün geçirmiş, jandarmayla girilen silahlı çatışmalara şahit olmuştur. Her zaman halkla iç içe olmayı, eserlerinde halkın sorunlarını dile getirmeyi amaçlayan Yaşar Kemal röportajlarında da köylünün, işçinin, sosyoekonomik durumu düşük olan insanların sorunlarını gözler önüne serer. O halktan biri, bizden biridir. Bu sebepledir ki bendeki yeri ayrıdır.
Yaşar Kemal edebiyatında çocukların yeri de çok önemlidir.
Yazarın birçok eserinde çocuk karakterlere yer verdiğini, hatta çoğu romanın ana karakterinin çocuklar olduğuna dikkat çekmek isterim. Kendisi de çocuklara verdiği değeri şu sözleriyle açıklar:
“Ben çocukları çok severim. Onları anlamaya çalışırım sevmekten daha çok. Ben çocuklara çocuk gibi davranmam. Bir çocukla ilişkim, dostluğum, arkadaşlığım varsa, o benim arkadaşımdır, çocuk değildir. Çocuk gibi bakmam. Ayrı bir insan türü gibi bakmam. İnanmadım hiçbir zaman çocukların, insanların çocuklara davrandığı gibi çocuk olduklarına. Basbayağı insandır onlar. Çok şeyler öğrenmemiştir daha, zenginliği azdır yaşlanmış insanlara karşılık, daha az yaşamıştır, ama düpedüz insandır. Ana ve babaların çocuklara yaptıkları inanılmaz bir zülüm benim için. Ayrı bir yaratıkmış gibi bakıyorlar. Korkunç baskılar yapıyorlar. Baskılar, dayaklar, öğütler canından usandırıyorlar çocukları. Ya da şımartıyorlar şefkatle, okşamayla. Çocuk insanlıktan çıkıyor her iki halde de.”
İstanbul’un çeşitli semtlerinde sokaklarda yaşayan çocuklarla yaptığı röportajları da ilk olarak Çocuklar İnsandır ismi ile 14 Eylül-26 Ekim 1995 tarihleri arasında Cumhuriyet gazetesinde yayımlanır. Sonrasında Allahın Askerleri ismiyle kitap halinde yayımlanmıştır.
İki yüz yirmi üç sayfayı bulan bu eserde; üvey annesi tarafından şiddet gören, evi kimi zaman teyzesinin bodrumu çoğu zaman sokaklar olan, cinsel tacize uğramış henüz on dört yaşındaki Zilo’yla; annesi ve kumarbaz babası ayrıldıktan sonra sokaklara düşen, en büyük tutkusu misket oynamak ve gençlik parkında vakit geçirmek olan Oğuz’la tanışırız.
Balon satarak geçimini sağlayan henüz on iki yaşındaki Kadir’le; bir gazinoda garsonluk yapan, kendisi gibi sokak çocukları için -kitaba da ismini veren- “Allahın Askerleri” ifadesini kullanan Kaya’yla, ağ kurarak kuş yakalayan Metin’le; deniz diplerinde altın bulma umudunu hiç yitirmeyen Ali’yle; herkesin yardımına koşan, birçok işte çalışan koca yürekli Muhterem’le ve daha niceleriyle arkadaşlık kurmuştur Yaşar Kemal.
Bu çocukların acı dolu hayatlarını, suç işlemeye nasıl yöneldiklerini kimi zaman çocukların dilinden, çocukların kendi aralarında kullandığı argoyla, kimi zaman romanlarında kullandığı kendine has Türkçesiyle ve üslubuyla aktarır. Yaşar Kemal insanların bu çocukları anlamasını ister, kitapta yer yer toplumu suçlar, okuru vicdanıyla baş başa bırakır. Röportaj yaptığı çocuklardan biri olan Kaya yaptığı hırsızlıkları, dolandırıcılıkları şuna bağlar:
”Ben ben değilim ki, ben toplumun bir kurbanıyım.”
Kitabı okuyunca, çocuklar röportajdan sonra ne yaptı, kurdukları hayallere ulaşabildiler mi, sokaklardan kurtulabildiler mi diye düşünüyor insan. Bunu bilemiyorum ancak bildiğim tek bir şey var, o da sokakta hâlâ daha binlerce Zilo’nun, Oğuz’un, Kadir’in, Kaya’nın, Muhterem’in yaşam mücadelesi verdiği.
Diğer analiz yazılarına buradan ulaşabilirsiniz.
Sayfanın altındaki sosyal medya butonlarını kullanarak yazıyı sevdiklerinizle paylaşabilir, yorumlarınızla bize ulaşabilirsiniz.