Oresay Özgür Doğan

TUNDA

su toplayan yanığın içindeyiz

korkunç ve bücür bir kalabalık vardı

yokuş yukarı koşan

kedi oturduğu sandalyeyi altından çekti

ki sıkılınca yapar böyle atraksiyonlar

ben ona uçlarında

kendini boşluğa asan derin bir yalnızlık

büyüsüyle deliler koğuşuna sığınmış

bir aşkı ve kızıl bir yaşamı süsleyen

zamanı dile dökmeden hemen önce

çatladı uzamın ince yeri

süzüldük dingin yıkımdan ve kaygılardan

ay kaçağı bulutlarla

ormanda bir başımıza sarıldık ağaçlara

gülümsedi yanımızdan geçerken

boynu bükük flamingo

geride bir mektup bile bulamadığını söyleyen

uzandık aylak ve duru avuntularla

ağrı yitimi durumlar yaratan haz fırtınasına

tunda hırçın dalgalarımızla

ey sürgünü bekleyen yoksulluk

belki yine geçeriz menekşelerle

imgesi süslenmiş varlığına yorumlar fısıldanan

kibirli o göğün altında

en güzel günlerin içinden

sonra kapattık fincanı burkulan yüreğimizle

döndük içimize yapışarak saf sözcüklere

acımasız bir zıpkın gibiydik

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir