56205176_2643024755713930_8219256559050424320_nbw
Fatma Burçak

EDEBİYAT DÜNYASINA PANZEHİR SORULAR 2022

Bir yılı daha geride bırakırken 2022’nin edebiyatını, edebiyat dünyasından isimlere sorduk. Yazın ve yayın hayatı nasıl geçti, onlardan dinlemek istedik. Değerli görüşlerini bizlerle paylaşan tüm edebiyat dostlarına teşekkür ederiz.

Yeni yılda panzehriniz edebiyat olsun…

 

Yazar Fatma Burçak “Edebiyat Dünyasına Panzehir Sorular 2022” dosyamızın sorularını yanıtladı.

2022’de yeteri kadar ses getirmediğini düşündüğünüz ama sizi çok şaşırtan ve heyecanlandıran kitaplar oldu mu? 2023 yılında yeni bir şey yazsa da okuyayım dediğiniz yazarlar kimler?
Her duyduğum kitapla heyecanlandığımı söylersem abartmış olmam. Aslında heyecandan çok merak da diyebiliriz. 2022’nin son demlerinde yayımlanmış olan Asuman Kafaoğlu Büke’nin Tablodaki Kadın isimli kitabı beni mutlu eden kitaplardan biri. Edebiyatın diğer sanat dallarıyla ve disiplinlerle kesiştiği metinleri çok seviyorum. Ayrıca Ayfer Tunç ve Murat Gülsoy’un Diyaloglar’ını sabırsızlıkla bekledim. Bana göre hem içerik hem de arkasındaki hikâye olarak okuru sarsan kitaplardan biri de Vigdis Hjorth tarafından yazılmış bir özkurmaca hikâye Miras oldu. Georgi Gospodinov’un Zaman Sığınağı isimli romanı ne yazık ki Hüznün Fiziği kadar konuşulmadı. İhsan Oktay Anar’ın uzun bir aradan sonra yayımlanan yeni romanı Tiamat da hepimizi heyecanlandırdı tabii.
Ne yazsa okurum dediğim yazarlar ne yazık ki artık yaşamıyorlar, ben de kitaplarını döne döne yeniden okumaktan mutluluk duyuyorum. Ancak çağdaş yazarlarımızdan çok sevdiğim, takip etmeğe çalıştığım, kitaplığımda en fazla yeri kaplayanlar arasında Sema Kaygusuz, Ayfer Tunç, Latife Tekin, Gürsel Korat, Behçet Çelik var. Neslihan Önderoğlu, Aslı Erdoğan, Ömür İklim Demir, Irmak Zileli, Ömer F. Oyal, Faruk Duman yine çok sıkı takip ettiğim yazarlar. Bu liste uzar gider…
Sizce 2022’de edebiyat gündemine damgasını vuran olaylar ve tartışmalar nelerdi?
En önemli olay Salman Rushdie’nin uğradığı saldırıydı bana göre, çok üzücüydü. Bizler için İstanbul Kitap Fuarı’nın kapılarını açması hem heyecan hem de endişe vericiydi. Çünkü bu sayede ekonomik çöküşün yayıncılık dünyasına neler yaptığını gözlerimizle gördük. Sevdiğimiz bazı dergiler yayın hayatlarına veda ettiler bazıları e-dergi olarak bizimle olmaya devam ediyor. Bana göre oldukça sarsıntılı bir yıl geçirdik.
Geçmişin edebiyat dergilerinin, fanzinlerinin yerini e-dergilerin aldığını görüyoruz. E-dergileri takip ediyor musunuz, sizce edebiyata katkıları ne?
Edebiyat her yerde olmalı, bu çağda onu kâğıda hapsetmek zaten düşünülemezdi. Elbette okuyorum ve elimden geldiğince de takip ediyorum. Ama bu konuda sosyal medyadan yararlandığımı da itiraf etmeliyim. Takip ettiğim e-dergilerin hesapları üzerinden yeni yazılardan, öykülerden haberdar oluyorum. E-dergilerin en önemli katkısı herkesin ulaşabileceği bir yayın olması ve yeni isimlere kapılarını açmaları. Bu anlamda deneyimli yazarlarla yeni yazarların en çok buluşabildiği yer e-dergiler bana göre.
Şu an var olan edebiyat ve yayıncılık dünyasında neleri değiştirmek isterdiniz? Hayalinizde nasıl bir edebiyat ortamı var?
Bu çok kapsamlı ve tehlikeli bir soru. Ben daha demokratik bir sistem olmasını isterdim. Yayıncılıkla temas halinde olan kâğıt, matbaa, fuarcılık gibi sektörlerin bile büyük ya da küçük yayınevi ayrımı yaptığı düşünülürse yukarıdaki cümlem daha anlaşılır hale gelir sanırım. Bu durum da haliyle her alanda kendini gösteriyor. Yine de umutsuz olmamalı. Yeni gelen yıl umutlarımızı, sevinçlerimizi, yazma cesaretimizi ve okuma keyfimizi çoğaltsın.

 

Daha fazla Panzehir Soruya  buradan ulaşabilirsiniz.

Sayfanın altındaki sosyal medya butonlarını kullanarak yazıyı sevdiklerinizle paylaşabilir, yorumlarınızla bize ulaşabilirsiniz.

Related Posts

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir