EDEBİYAT DÜNYASINA PANZEHİR SORULAR 2022; DİLEK NEŞE AÇIKER

2022 yılında yoğun bir edebiyat gündemi yaşandı. Yepyeni kitaplar; romanlar, öyküler, şiirler, denemeler, anlatılar okurların beğenisine sunuldu.

Bir yılı daha geride bırakırken 2022’nin edebiyatını, edebiyat dünyasından isimlere sorduk. Yazın ve yayın hayatı nasıl geçti, onlardan dinlemek istedik.

Değerli görüşlerini bizlerle paylaşan tüm edebiyat dostlarına teşekkür ederiz. Yeni yılda panzehriniz edebiyat olsun…

“Edebiyat Dünyasına Panzehir Sorular 2022” dosyamızın ilk konuğu Evladıma Miras Bu Sevda, Denizin Hikâyesi, Gündüz Kelebeği, Şarkısı Güzel ve Yanardöner’in Sıradan Mucizesi romanlarıyla tanıdığımız yazar Dilek Neşe Açıker.

2022’de yeteri kadar ses getirmediğini düşündüğünüz ama sizi çok şaşırtan ve heyecanlandıran kitaplar oldu mu? 2023 yılında yeni bir şey yazsa da okuyayım dediğiniz yazarlar kimler?

Hiçbir şeyin magazini takip etmediğim gibi kitapların magazininden de uzağım. Hangi kitap ne kadar sattı ya da sizin deyişinizle ses getirdi bilmekten çok uzağım maalesef. Bu yıl okuduklarım arasında birkaç kitap diğerlerinin önüne geçti. Georgi Gospadinov’un Hüznün Fiziği ve edebiyat dışı kitaplar arasında Anthony Aveni’nin Zamanın Kültürel Tarihi gibi. Bu yıl benim için zaman kavramı ön plandaydı diyebilirim. Bunun dışında ilk aklıma gelen tadı damağımda kalmış Lars Iyer var. Okumayı ziyadesiyle eğlenceli ve geliştirici bulduğumda yeni bir şeyler yazsa hemen okumak isterdim.

Sizce 2022’de edebiyat gündemine damgasını vuran olaylar ve tartışmalar nelerdi?

Sansür, fiyat baskısı, yasaklar gibi yayıncılığın ve edebiyatın temel sorunları ve bu başlıklardaki tartışmalar herkes gibi benim de gündemimdeydi. Kendine sansürün daha fazla konuşulması gerektiğini düşünüyorum. Günlük konuşmalarımızda olduğu gibi edebiyatta da söyleme zorunluluğu ya da susma haliyle karşı karşıyayız.

Geçmişin edebiyat dergilerinin, fanzinlerinin yerini e-dergilerin aldığını görüyoruz. E-dergileri takip ediyor musunuz, sizce edebiyata katkıları ne?

Birden fazla e-dergiyi ilgiyle takip ediyorum ve hemen her gün birkaç eleştiri yazısı okuyorum. Kitap satın alma eğilimim üzerinde büyük tesirleri var. Merkez medyadan giderek silinen kültür sanat alanını bu gibi mecralar sayesinden takip edebilir ve nitelikli olana ulaşmanın bir yolunu bulabiliyoruz.

Şu an var olan edebiyat ve yayıncılık dünyasında neleri değiştirmek isterdiniz? Hayalinizde nasıl bir edebiyat ortamı var?

Yayınevleri de diğer ticarethaneler gibi kâr odaklı müesseseler. Günümüzde bunun aksi eşyanın tabiatına aykırı olurdu. Arz talep döngüsü içinde niteliğin kaybı kaçınılmaz. Bu döngü nasıl kırılır sorusunun cevabı yine sektörün içinde ama yazarın dışında bulunabilir diye düşünüyorum. Hayalimde “bu satar” cümlesinin karşılığının iyi edebiyat olduğu bir evren var. Birbirini kollayıp sırtını sıvazlayan mahallelerin yıkıldığı, emeğin profesyonel ağların önüne geçtiği bir ortam.

Daha fazla Panzehir Söyleşiye  buradan ulaşabilirsiniz.