thumbnailbbww
Tuna Kiremitçi

EDEBİYAT DÜNYASINA PANZEHİR SORULAR 2022

Bir yılı daha geride bırakırken 2022’nin edebiyatını, edebiyat dünyasından isimlere sorduk. Yazın ve yayın hayatı nasıl geçti, onlardan dinlemek istedik. Değerli görüşlerini bizlerle paylaşan tüm edebiyat dostlarına teşekkür ederiz.

 

Yeni yılda panzehriniz edebiyat olsun…

 

 Romancılık serüvenini polisiye türünde yazdığı kitaplarla sürdüren Tuna Kiremitçi “Edebiyat Dünyasına Panzehir Sorular 2022” dosyamıza konuk oluyor.

 
2022’de yeteri kadar ses getirmediğini düşündüğünüz ama sizi çok şaşırtan ve heyecanlandıran kitaplar oldu mu? 2023 yılında yeni bir şey yazsa da okuyayım dediğiniz yazarlar kimler?
Polisiyede Algan Sezgintüredi ile Mesut Demirbilek’in beraber yazdığı Kavgaz: Çantacı daha çok ses getirmeliydi diye düşünüyorum. Aynı şekilde Tuna Serim’in Masum Cinayetler, Elçin Poyrazoğlu’nun Kayıp Yüz ve Emrah Poyraz-Ulaş Özkan ortak imzalı Kör Kanun romanları da… Polisiye dışında da Mahir Ünsal Eriş’in Gaip ve İsmail Güzelsoy’un Avucumda Rüzgâr Var romanları şimdilik yeterince ele alınmamış, biraz da entelektüel camiadaki okuma tembelliğinin kurbanı olmuş romanlar. Enis Batur’un Gece Korkunç Sünger, Blues ve Onur Caymaz Destan Sayılır şiir kitapları da daha çok okunsunlar isterdim.
Sizce 2022’de edebiyat gündemine damgasını vuran olaylar ve tartışmalar nelerdi?
Ufuk açıcı tartışmalar yeni polisiye ve suç edebiyatı üzerine yapılıyor bana kalırsa. Henüz gerekli araştırmalar ve nesnel değerlendirmelerden uzağız; ama polisiye diğer türlerle alışveriş halinde, yatağını derinleştirerek akıyor. Bizimki gibi ülkelerde mafya-devlet-ticaret ilişkilerinin karmaşıklığı, aynı zamanda suçun küreselleşmesi çok malzeme veriyor yazara. Toplumcu edebiyatın görevini üstlenen, aynı zamanda psikolojik, romantik ve tarihi temaları da işleyen yeni polisiye, bugün edebiyatımızın en verimli ve dinamik damarı.
Geçmişin edebiyat dergilerinin, fanzinlerinin yerini e-dergilerin aldığını görüyoruz. E-dergileri takip ediyor musunuz, sizce edebiyata katkıları ne?
E-dergiler günümüzün siberpunk gerçeği. Ayrıca çıkaranları matbaa ya da dağıtım gibi arkaik masraflardan kurtardıkları için de yararlılar. Bizim gençliğimizdeki Hayalet Gemi ya da Sombahar bugün olsa e-dergi formatında yayımlanır, belki de daha çok kişiye ulaşırlardı. Dijital dergiler en azından bilgiyi aktarmayı ve düşünce dünyasını diri tutmayı amaçlıyor. Yaşadığımız bu karanlık, düşünceye kapalı dönemde her biri umut ışığı.
Şu an var olan edebiyat ve yayıncılık dünyasında neleri değiştirmek isterdiniz? Hayalinizde nasıl bir edebiyat ortamı var?
Edebiyat dünyamızın ezelden beri bağlam sorunu var. Kitaplar bugün Amerika, İran ya da Japonya’da olduğu gibi belli bağlamlar çerçevesinde değil, gelip geçici safsatalar ve aşiret ilişkileriyle ele alınıyor ya da alınmıyor. O yüzden de söylenenler hiçbir zemine oturmuyor, boşluğa savrulup gidiyorlar. Zihin emeği heba oluyor. Hayalimdeki edebiyat dünyası, ben bir şey yazdığımda onu bir bağlama oturtarak değerlendirebilecek, benim de başkalarının yazdıklarına aynı perspektiften bakmamı sağlayacak bir ortam.

 

Daha fazla Panzehir Soruya  buradan ulaşabilirsiniz.

Sayfanın altındaki sosyal medya butonlarını kullanarak yazıyı sevdiklerinizle paylaşabilir, yorumlarınızla bize ulaşabilirsiniz.

Related Posts

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir