EDEBİYAT DÜNYASINA PANZEHİR SORULAR 2022
Bir yılı daha geride bırakırken 2022’nin edebiyatını, edebiyat dünyasından isimlere sorduk. Yazın ve yayın hayatı nasıl geçti, onlardan dinlemek istedik. Değerli görüşlerini bizlerle paylaşan tüm edebiyat dostlarına teşekkür ederiz.
Yeni yılda panzehriniz edebiyat olsun…
Gazeteci-yazar Adnan Gerger “Edebiyat Dünyasına Panzehir Sorular 2022” dosyamızın sorularını yanıtladı.
2022’de yeteri kadar ses getirmediğini düşündüğünüz ama sizi çok şaşırtan ve heyecanlandıran kitaplar oldu mu? 2023 yılında yeni bir şey yazsa da okuyayım dediğiniz yazarlar kimler?
Aslında o kadar çok kitap var ki… Ancak bu soruya yanıt vermek ister istemez çok öznel bir durumu doğuruyor. Bu nedenle yanıt vermek istemiyorum. Daha önce bu tür bir soruya yanıt verdiğimde, sonradan farkına vardım ki okuduğum birçok kitabın hakkını yemişim. Bu nedenle isim vermek istemiyorum. Ancak daha önce birçok yerde yaptığım açıklamayı burada da tekrarlamak istiyorum… Özellikle butik diye tanımladığım daha doğrusu küçük ama nitelikli edebiyata çok büyük katkılar sunan ve çevirilerinden de büyük keyif aldığım kitaplar okudum.
Yabancı yazarlardan Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan Annie Ernaux’nun bütün kitaplarını okuduğumda çok şaşırmıştım. Çok ama çok iyi bir metin okumak isteyenlere Pulitzer Ödülü alan Jeffrey Eugenides’in Middlesex adlı kitabını öneririm.
2023 yılında yeni bir şey yazsa da okuyayım diyeceğim yazarlar arasında sadece Hasan Ali Toptaş var. Bir de ölmeseydi William Faulkner.
Sizce 2022’de edebiyat gündemine damgasını vuran olaylar ve tartışmalar nelerdi?
Bu yılın en önemli edebiyat olayı da -ki tarihsel bir olaydır bu- kitaplara yönelik toplatma ve imha kararıyla çocuk kitaplarının poşete konulmasıdır.
Fransız yazar Brigitte Labbé’nin ortaokul çağındaki çocuklar için hazırladığı ve Günışığı Kitaplığı tarafından yayımlanan Çıtır Çıtır Felsefe dizisi kitapları, 24 Haziran 2022 tarihli resmi gazetede yayınlanan kararla poşete kondu.
Ayrıca HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın Ceylan Yayınları’ndan yayınlanan Yıkılacak Duvarlar isimli kitabının basım, dağıtım ve satışının yapılması “Örgüt Propagandası” iddiasıyla yasaklandı. Munzur Kitap Günleri fuarında, Umut Yayıncılık tarafından basılan, İbrahim Kaypakkaya’nın yazılarından oluşan Bütün Yazıları kitabına 2017 yılında toplatma kararı getirildi. Kararın yayınevlerine tebliğ edilmediği belirtilen iki kitaba da polis tarafından el konularak satışı durduruldu. Söz konusu iki kitap, Tekin Yayınevi’ne ait Bir Başka Kandil Kırk Yıl Önce… Kırk Yıl Sonra ve Dipnot Yayınları’na ait İsyandan İnşaya Kürdistan Özgürlük Hareketi isimli kitaplardı. Ceylan Yayınları’ndan çıkan Kadın Devrimi ve Suruç’ta Kalanların Dilinden Kobanê’ye Gitmek adlı kitapların da toplatılmasına karar verildi.
2022 yılının edebiyatta en büyük olaylarından biri de edebiyata vurulan darbe. Buna neden olarak da hammadde ve kâğıt fiyatlarının aşırı pahalanması nedeniyle kitap satış fiyatlarının da çok zamlanması ve yayınevlerinin basılacak kitapları kısıtlaması.
Geçmişin edebiyat dergilerinin, fanzinlerinin yerini e-dergilerin aldığını görüyoruz. E-dergileri takip ediyor musunuz, sizce edebiyata katkıları ne?
E-edebiyat dergilerinin çoğalmasına taraftarım ve elimden geldiğince takip etmeye destek vermeye çalışıyorum. Çünkü kâğıt fiyatlarına gelen zamlarla baskı fiyatlarının artması bence edebiyat için büyük vurgundur. Bu darboğazdan bir anlamda bu ekonomik baskıdan kurtulmanın tek yolu da e-edebiyat dergileri ve fanzinlerdir.
E-edebiyat dergilerini ve fanzinleri bir anlamda itiraz dergileri olarak görüyorum. Her şeye rağmen biz buradayız, varız ve düşünmeye yazmaya devam ediyoruz diyorlar. Bu anlamda çok iyi bir şey…
Diğer yandan e-edebiyat ve fanzinlere karşı biraz endişeyle de yaklaşıyorum. Benim çekindiğim şey çok içsel bir şey… Ben edebiyatın giderek niteliğinin düşeceğinden korkuyorum. Editoryal sorun büyük bir sorun. Yayın kurulu yok. Gelen metinler anında yayınlanıyor. Edebiyatta adını duyurmak isteyen her kişi çok kolay e-edebiyat dergisi ve fanzin sahibi olabiliyor. Web sitesinin dizaynının biraz gösterişli olması yetiyor. Hemen çevresine insanlar toplanıyor ve giderek gruplaşmalar da baş gösteriyor. Nitelikli edebiyat, nitelikli okuyucu kavramları giderek yok oluyor. Yanılmıyorsam bunun çok büyük sıkıntılarını ileride göreceğiz.
Şu an var olan edebiyat ve yayıncılık dünyasında neleri değiştirmek isterdiniz? Hayalinizde nasıl bir edebiyat ortamı var?
Edebiyatta ve yayıncılık dünyasında değiştirmek istediğim tek şey iyi bir editoryal sistemi… Editoryal sistemin, yayınevlerinin hem kendilerine gelen metinleri çok ciddi şekilde değerlendirmesi hem de yayınlanan eserlerde yazım, imla, noktalama ve cümle hatalarının olmaması açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Ayrıca edebiyat sektörünün bir endüstri anlayışıyla değil… Ki bu da mümkün değil yine de düşümü açıklamak istiyorum; gerçekte nitelikli edebiyat ürünleri yayınlayan ve dünya edebiyatına adımızın yazıldığı bir edebiyat ortamını arzuluyorum. Yani el ense tokat, ahbap çavuş ilişkisiyle oluşturulan edebiyat ortamı değil, edebiyatı yaşam biçimi kabul etmiş ve emek harcayan, nitelikli edebiyat yapan kişilerin eserlerinin yayınlandığı bir edebiyat ortamı sağlanmalı artık. Bunu bir hayal olarak nitelendirmek bile ne kadar acı değil mi?
Daha fazla Panzehir Soruya buradan ulaşabilirsiniz.
Sayfanın altındaki sosyal medya butonlarını kullanarak yazıyı sevdiklerinizle paylaşabilir, yorumlarınızla bize ulaşabilirsiniz.