turhan yıldırım
Turhan Yıldırım

EDEBİYAT DÜNYASINA PANZEHİR SORULAR

 

2023 yılında yoğun bir edebiyat gündemi yaşandı. Yepyeni kitaplar okurların beğenisine sunuldu. Biz de Panzehir Dergi olarak yayınladığımız metinlerle, söyleşilerle, eleştiri-tanıtım yazılarıyla edebiyat  ve sanat ortamına katkıda bulunmaya çalıştık.
Bu yıl ikincisini yayımlayacağımız Panzehir Sorular’la,  yazarların penceresinden bir tür bellek tazelemesi yapmayı amaçlıyor, edebiyat tutkunları için ufuk açıcı olacağına inanıyoruz.
Bir yılı daha geride bırakırken 2023’ün edebiyatını, edebiyat dünyasından isimlere sorduk. Değerli görüşlerini bizlerle paylaşan tüm edebiyat dostlarına teşekkür ederiz.
Yeni yılda panzehriniz edebiyat olsun…

 

Edebiyat eserlerinin değerini hangi ölçüt belirler? Okur mu, satış mı, eleştiri mi, ödül mü?
Bir eserin değerini yalnızca zaman belirler. Önemli olan gelecek zamana kalmaktır. Ödül alan nice kitapların günümüze erişmediğini biliyoruz. Okuru da kriter olarak göremeyiz. Çünkü döneminde çok satan, okur tarafından fazlasıyla ilgi gören kitapların da zamana yenildiğini biliyoruz. Keza aynısı eleştirmen değerlendirmeleri için de geçerli.
Son dönemlerde değerinin yeterince bilinmediğini düşündüğünüz öykücüler ve romancılar var mı?
Aklıma iki önemli isim geliyor. Bunlardan ilki Ali Teoman. Kendisini ne yazık ki çok erken kaybettik. Vefat edeli yalnızca on iki sene oldu fakat yazdığı eserler maalesef niteliği ölçüsünde ilgi görmüyor. Diğeri de Barlas Özarıkça. Yazarın günümüzde ne yazık ki basımı olmayan ve ilk olarak 1986 yılında yayımlanan romanı Ters Adam, dönemi itibarıyla da önemli bir eserdir. Değerli eleştirmen Yıldız Ecevit Kurmaca Bir Dünyadan adlı kitabında, “80’lerdeki biçim arayışının uç örnekleri olup, geleneksel metin dokusunun parçalandığı romanlardır,” ifadesiyle belirttiği eserler arasında yazarın bu romanı da yer vermiştir. Neyse ki yıllar sonra bu senenin mayıs ayında Metinlerarası Kitap etiketiyle yazarın Hay adlı öykü kitabı yayımlandı. Eserleri yeniden yayımlanmaya başlamışken Barlas Özarıkça gibi özgün üsluba sahip bir yazara gereken değeri vermeliyiz diye düşünüyorum.
2023’te tadı damağımda kaldı dediğiniz o film hangisi?
Dünya sinemasından ABD’li yönetmen Wes Anderson’ın Asteroid City adlı filmini söyleyebilirim. Wes Anderson sineması denilince akla oldukça enteresan işler geliyor. Asteroid City de kendine has, kurgusunda üstkurmaca da olan çok ilginç bir eserdi. Türk sinemasından ise Emin Alper’in Kurak Günler isimli filmi çok etkileyici ve sarsıcıydı. Her ne kadar senaryo açısından bazı sorunlar mevcut olsa da anlatılan hikâyeler çok çarpıcıydı. Yönetmen, ülkemizde yaşanan pek çok soruna değinmek istemiş. Bunun da altından büyük oranda kalktığını söyleyebilirim.
Sizce 2023’te edebiyat gündemine damgasını vuran olaylar ve tartışmalar nelerdi?
Olumsuz açıdan baktığımızda ne yazık ki pek çok olay yaşandı. Bunlara tek tek değinip zaten karamsarlık içinde boğulan edebiyat ortamımız hakkında aynı sözleri tekrarlamak istemiyorum. Fakat bir olay var ki bahsetmeden edemeyeceğim. Bu seneki Yunus Nadi Öykü Ödülü’nün dört adaya birden paylaştırılmasını anlayabilmem mümkün değil. Jüride bulunan dört üyenin her birinin bir başka kitabı seçmiş olmasını aklım almıyor. Mutlaka hepsi değerli eserler ama böylesi bir paylaştırmanın ödülü alan kitaplara da zarar verdiğini düşünüyorum. Yarışmalarda jürinin temel amacı bir eseri seçmek değil midir? Zaman zaman ödüllerin iki esere bölündüğünü de görürüz. Bu bile anlaşılabilir ama dört kitaba paylaştırılmasını böylesi önemli bir ödülün jürisine yakıştıramadım.

 

Daha fazla Panzehir Söyleşiye  buradan ulaşabilirsiniz.

Sayfanın altındaki sosyal medya butonlarını kullanarak yazıyı sevdiklerinizle paylaşabilir, yorumlarınızla bize ulaşabilirsiniz.

Related Posts

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir