EDEBİYAT DÜNYASINA PANZEHİR SORULAR 2022/ Gül İrepoğlu

Bir yılı daha geride bırakırken 2022’nin edebiyatını, edebiyat dünyasından isimlere sorduk. Yazın ve yayın hayatı nasıl geçti, onlardan dinlemek istedik. Değerli görüşlerini bizlerle paylaşan tüm edebiyat dostlarına teşekkür ederiz.

 Yeni yılda panzehriniz edebiyat olsun…

 Yazar ve sanat tarihçisi Gül İrepoğlu “Edebiyat Dünyasına Panzehir Sorular 2022” dosyamıza konuk oluyor.

2022’de yeteri kadar ses getirmediğini düşündüğünüz ama sizi çok şaşırtan ve heyecanlandıran kitaplar oldu mu? 2023 yılında yeni bir şey yazsa da okuyayım dediğiniz yazarlar kimler?

Cemil Kavukçu’nun Boş Zamanlar öykü kitabını çok sevdim. Ses getirdi mutlaka ama daha çok getirmeli diye düşünüyorum. Bir de Murathan Mungan’ın Işığına Tavşan Olduğum Filmler kitabı var, herkesin kendinden bir şeyler bulacağı harika bir okuma. Yılın sonuna doğru çıktığı için henüz çok yeni, üzerinde çok konuşulacaktır bence.

Bir de yine yeni çıkan bir kitap var, ilgiyle okuyorum, ufuk açıcı bir derleme-çeviri: Bizans Şiir Antolojisi, Siren Çelik tarafından özenle hazırlanmış.

Yeni bir şey yazsa da okuyayım dediğim yazar Selim İleri’dir, ne yazsa hayranlıkla, sevgiyle okurum.

Sizce 2022’de edebiyat gündemine damgasını vuran olaylar ve tartışmalar nelerdi?

Belki bu yıl abartılı derecede yoğun çalıştığımdan olaylara biraz uzak kaldım, bu bir kabahat, farkındayım, ama insan yaşamında böyle zamanlar oluyor işte!

Geçmişin edebiyat dergilerinin, fanzinlerinin yerini e-dergilerin aldığını görüyoruz. E-dergileri takip ediyor musunuz, sizce edebiyata katkıları ne?

Yazmak söz konusu olduğunda birkaç sözcüğü bile bilgisayarda yazan ve hatta bu yüzden el yazısı iyice bozulan ben, iş okumaya gelince hala basılı kâğıdı tercih ediyorum zaman zaman. Bir dergiyi alıp koltuğumun yanındaki sehpaya ya da başucuma koymak ve o sırada okumaya vaktim olmasa da onun orada durduğunu, ilk fırsatta keyifle okuyacağımı bilmek iyi geliyor bana. Öte yandan günümüz koşullarının ve olanaklarının giderek e-dergiden yana geliştiği de pek açık ve üstelik onları her an elimizde olan telefondan izleyebilmek gibi bir rahatlık, bir güzellik var. Zaten yeter ki edebiyat üzerine konuşulsun, yazılsın, tartışılsın, edebiyat gündemde olsun… Sonuçta e-dergilerin son derece olumlu katkıları olduğu tartışılmaz.

Şu an var olan edebiyat ve yayıncılık dünyasında neleri değiştirmek isterdiniz? Hayalinizde nasıl bir edebiyat ortamı var?

Daha samimi, daha doğrudan bir ortam olsun isterdim. Edebiyat dünyası insanları daha rahat bir araya gelsin, eski zamanlarda olduğu gibi toplanılan belli yerler olsun, yenilsin içilsin, birlikte vakit geçirilsin, ilham alınsın, tartışılsın, gülünsün… Ve daha çok yorum, daha çok araştırma yapılsın, yayınlansın ve bu yayınlar değerini bulsun isterdim.

Daha fazla Panzehir Soruya  buradan ulaşabilirsiniz.