319091448_3382121378700364_1497296331316795219_n
Deniz Ayfer Tüzün

EDEBİYAT DÜNYASINA PANZEHİR SORULAR 2022

Bir yılı daha geride bırakırken 2022’nin edebiyatını, edebiyat dünyasından isimlere sorduk. Yazın ve yayın hayatı nasıl geçti, onlardan dinlemek istedik. Değerli görüşlerini bizlerle paylaşan tüm edebiyat dostlarına teşekkür ederiz.

Yeni yılda panzehriniz edebiyat olsun…

Tanrı ile Kaptan, Devrim Kalem Park, Denge adlı kitaplarıyla tanıdığımız şair, yazar Deniz Ayfer Tüzün “Edebiyat Dünyasına Panzehir Sorular 2022” dosyamızın sorularını yanıtladı.

2022’de yeteri kadar ses getirmediğini düşündüğünüz ama sizi çok şaşırtan ve heyecanlandıran kitaplar oldu mu? 2023 yılında yeni bir şey yazsa da okuyayım dediğiniz yazarlar kimler?
Açıkçası gönlüm isterdi ki, dünya edebiyatını da işin içine katarak yanıt vereyim bu sorunuza. Ancak 2022’nin neredeyse tamamına yayılan yoğunluk, edebiyatı o açıdan takip etmemi engelledi. Acısını 2023’de çıkarmaya niyetliyim. Ama ülkemizdeki yazın dünyasında neler oldu, neler bitti? Hangi kitaplar okuyucuya ulaştı? Gibi birçok konuyu takip etmeye çalıştım. Öncelikle şunu söylemeliyim; 2022’nin üretkenlik anlamında kısır bir yıl olduğunu düşünüyorum. Biraz da, sanki pandemide yaşanan yalnızlıklardan sonra, insanların dışarıya çıktıkça kendi eski kişiliklerini bulamadıkları inancındayım. Özellikle “yazar” kimliği taşıyanların. Şöyle bakıyorum, konular ve temalar hatta neredeyse kurgular, olayların örülmesi bile birbirine benziyor. İçinde genelde; cinsel tercihlerin, öfkenin, yalnızlığın, ayrılıkların olduğu kitaplara çok sık denk geldim. Tabii bu söylediğim bir “off sıkıldım” gibi algılanmasın. Ama edebiyat dünyasının bir an evvel, üzerindeki bu ölü toprağını, yapışmışlığı atması lazım. E peki, aklıma çivilenen, “hadi bir tane daha, ama daha seslisi gelsin” dediğim kitap ve yazarı olmadı mı? Oldu. Bunlardan birini burada örneklemek isterim. Gece On İki Sancıları isimli öykü kitabından sonra, yeni romanı Rengini Benden Alan ile okuyucunun karşısına çıkan Ayşegül Bayar, beni beklenti içine soktu diyebilirim. Daha geniş, daha sert bir 2023 kitabını beklerim doğrusu Ayşegül hanımdan. Ama, ikinci kitabıyla arası zaman açısından çok açıldığını düşündüğüm bir Devrim Horlu var ki, 2023’de “al işte sana şiirin içine döşenmiş iç öyküler” dedirtecek bir yeni kitabı yine şiir türünde mutlaka edebiyat dünyasına armağan etmeli.
Sizce 2022’de edebiyat gündemine damgasını vuran olaylar ve tartışmalar nelerdi?
2022’de aramızdan ayrılan şair ve yazarlar, onlarsız sevimsiz olan edebiyat dünyası açısından benim için yılın kayıplarıydı. Öte yandan yayın hayatından çekilen, çekilmek zorunda kalan dergiler de 2022’nin bana göre, unutulmaması gereken olayları. İşin magazinsel boyutu da var elbette. Şaibeli olduğu söylenen yarışmalar bunların başında geliyor. Ben bu konuda çok, yıkıcı düşünmemeye çalışıyorum. Ortada, yarışmaları değerli ve önemli gören yazar ya da yazar adayları varken yarışmalar hakkında söylenenlerin de daha sakin ve yumuşak olunması gerekiyor bence. Onların motivasyonu açısından. Çok net bir olay söylemem gerekirse de, maalesef özellikle yayın ayağını zora sokan ekonomik kriz derim. Ki bu problem, aslında yakınılacak birçok şeyin de ana sebebi kanımca.
Geçmişin edebiyat dergilerinin, fanzinlerinin yerini e-dergilerin aldığını görüyoruz. E-dergileri takip ediyor musunuz, sizce edebiyata katkıları ne?
Cumba Fanzin adında, matbu bir fanzin çıkarıyoruz biliyorsunuz beş yıldır. Fanzin çıkarmanın bile ne denli zor olduğunu biliyoruz. Kaldı ki dergi çıkarmak, uykuları kaçıracak kadar zordur mutlaka. Biraz ekonomik nedenler sebep olabilir E-Dergilerin yayılmasına. Belki okura ve yazara daha rahat ulaşmak sebebi de olabilir. Hepsi doğal sebepler. Ayrıca E-Dergilerin de zahmetli, yorucu bir iş olduğunu biliyorum. Evet oldukça fazla sayıları. Ancak ele avuca gelen, keyif aldığınız, bir sonraki yayın sürecini merakla beklediğiniz birkaç E-Dergi var bana göre. Özellikle yeni kalemler kazandırmayı da kendine hedef almış ve yazarının her şartta yanında olan bu tip dergileri önemsiyor ve sıklıkla takip ediyorum. Örneğin Panzehir bu anlamda örnek olabilecek bir serüven izliyor. Edebiyata, böyle yaklaşımlarla katkı sağlanır diye düşünüyorum.
Şu an var olan edebiyat ve yayıncılık dünyasında neleri değiştirmek isterdiniz? Hayalinizde nasıl bir edebiyat ortamı var?
Doğrusu en çok içimi dökmek isteyeceğim soru bu galiba. Ama en azından birkaç, beni yoran kısımlardan bahsedeyim. Öncelikle, edebiyatın içinde kendine yer etmeye çalışan ve aslında edebiyatla falan işi olmayanların deşifre edilecek bir karakterli ve omurgalı yazarlar topluluğu olmasını ve değişimin önce bu yönde olmasını isterdim. Ortaya konan emekler zayi olmasın diye. Ayrıca, edebiyat dünyasını tam da dibinden ilgilendiren fuarların durumunu değiştirmek isterdim. Bu konuda netim. Bu iki sorunun çözüldüğü, edebiyatla gerçekten ilgilenen, uğraşan emekçi yazarların ve şairlerin, hem kendilerinin hem de başkalarının emeklerine sahip çıktıkları, dergilerin hak ettiği değeri gördüğü ve mutlak surette üretilen eserlerin okunduğu, okur sayısının fazla ve kaliteli olduğu bir edebiyat ortamı hayalim. Umarım gerçekleşir.
Teşekkür ederim sevgili Panzehir.

 

Daha fazla Panzehir Soruya  buradan ulaşabilirsiniz.

Related Posts

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir