EDEBİYAT DÜNYASINA PANZEHİR SORULAR 2023
2023 yılında yoğun bir edebiyat gündemi yaşandı. Yepyeni kitaplar okurların beğenisine sunuldu. Biz de Panzehir Dergi olarak yayınladığımız metinlerle, söyleşilerle, eleştiri-tanıtım yazılarıyla edebiyat ve sanat ortamına katkıda bulunmaya çalıştık.
Bu yıl ikincisini yayımlayacağımız Panzehir Sorular’la, yazarların penceresinden bir tür bellek tazelemesi yapmayı amaçlıyor, edebiyat tutkunları için ufuk açıcı olacağına inanıyoruz.
Bir yılı daha geride bırakırken 2023’ün edebiyatını, edebiyat dünyasından isimlere sorduk. Değerli görüşlerini bizlerle paylaşan tüm edebiyat dostlarına teşekkür ederiz.
Yeni yılda panzehriniz edebiyat olsun…
Edebiyat eserlerinin değerini hangi ölçüt belirler? Okur mu, satış mı, eleştiri mi, ödül mü?
Hiçbiri. Bence zaman belirler. Yazarlar için bu çok can sıkıcı olabilir ama zaman zannederim en kıymetli ölçüttür. Tabii bugünden bakarsak da sayılanlar arasında okur öne çıkar benim için. Nihayetinde eser, okur ile yazar arasında, yazıldıktan ve basıldıktan sonra dahi tamamlanmaya devam eder.
Son dönemlerde değerinin yeterince bilinmediğini düşündüğünüz öykücüler ve romancılar var mı?
Son dönemde İbrahim Utku Başyazıcı’nın Güneş Duası adlı romanı elimdeydi. Romanın yazara has üslubu ile daha fazla okura ulaşması gerektiğini düşündüm, düşünüyorum. Türk edebiyatında karşılaşmadığımız, Anadolu kültürü ile harmanlanmış ve yerli yerinde kullanılmış büyülü gerçekçi kurgu oldukça iyiydi. Velhasıl yazarın bilinmesini ve kitabın okunmasını isterim. Devamında da kendisinden iyi kitaplar okuyacağımızı hissediyorum.
2023’te tadı damağımda kaldı dediğiniz o film hangisi?
Filmlere odaklanma konusunda sıkıntı yaşadığımı söyleyebilirim. Genel olarak çoğu filmi bitiremiyorum. O nedenle bu soruya pas diyorum 🙂
Sizce 2023’te edebiyat gündemine damgasını vuran olaylar ve tartışmalar nelerdi?
Artık “gündem” eskiden algıladığımız gibi uzun süre tartışılan ve konuşulan konular ya da olaylar olarak algılanamıyor. Her şeyin etkisi çok kısa sürüyor. Sanırım şahsi gündemime dönüp cevaplamak daha makul olacaktır.
Yılın başında yaşadığımız deprem felaketleri tüm hayatımızı alt üst etti. Buradaki acılardan sanat yahut edebiyat devşirme çabaları tuhaftı. İnsanların dokunulmazları olması gerektiğine inanıyorum. Ve şahsi acılar da bence bunların en başında geliyor.
Beni üzen bir diğer olay da Milan Kundera’nın ölümü oldu. Külliyatını hayranlıkla okuduğum, dünya üzerinde ender rastlanan bir yazardı Kundera. Ve onun Nobel almadan göçüp gitmesini istemezdim.
Daha fazla Panzehir Söyleşiye buradan ulaşabilirsiniz.
Sayfanın altındaki sosyal medya butonlarını kullanarak yazıyı sevdiklerinizle paylaşabilir, yorumlarınızla bize ulaşabilirsiniz.