????????????????????????????????????
Sedat Karacalar

SÖZCÜĞÜN KÖKENİNE YOLCULUK; “TENEZZÜL”

Sözcüklerin kökenine yolculuğumuzun bu durağında “tenezzül” sözcüğünün kökeni ve onunla aynı kökten gelen, dilimizde kullanılmış veya kullanılmakta olan sözcükler üzerinde duracağız.

Tenezzül sözcüğün kökü olan “nazala” sözcüğü Arapçada “indi” anlamını taşımaktadır.
Bugün pek kullanılmasa da varılacak son nokta anlamındaki “menzil” sözcüğü de aynı kökten gelmektedir.
“Bu emel gurbetinin yoktur ucu;
Daimâ yollar uzar, kalp üzülür:
Ömrü oldukça yürür her yolcu,
Varmadan menzile bir yerde ölür.” 
                                                       (Mehlika Sultan– Yahya Kemal Beyatlı)
Bizim menzilimiz tenezzül sözcüğü ama ona varmadan önce tenzil (indirme) ve tenzilât (indirim) sözcüklerinin de yine aynı kökten geldiğini belirtelim.
Tenezzül ise alçakgönüllülük gösterme, alçalma anlamını taşımaktadır.
Çok ilginç bir birliktelik oluyor değil mi?
Tenzilât ve tenezzül…
Günümüzün ekonomik şartlarında tenzilâtlara tenezzül etmemek ne mümkün?
16. yüzyılda yaşamış olan ünlü divan şairi Taşlıcalı Yahya’nın “bana redifli gazel”inin bir beytinde de rastlıyoruz bu sözcüğe:
“Bir tağılmaz ‘âlî dîvânum var Ey Yahyâ benüm
Beglere paşalara varmak tenezzüldür bana”
Şair “Ey Yahyâ benim dağılmaz yüce bir dîvânım vardır. Beylerin, paşaların olduğu divâna gitmek benim için alçalmaktır” der.
Taşlıcalı Yahya devlet büyüklerinin kapısına gitmeyi alçalma olarak görürken 17. yüzyılda Naili-i Kadim ise “tenezzül etme”yi mısralarında sevgiliyi överken kullanmış.
“Bûy-ı zülfin ki ala havsala-i bâd-ı Bihişt
Şiken-i turra-i havraya tenezzül mi eder”
Cennet rüzgârının aklı (senin) saçlarının kokusunu aldıktan sonra cennet hurilerinin alına dökülen saçlarındaki kıvrıma tenezzül mü eder.
Öteki adlı eserinde Dostoyevski ikiyüzlülüğe tenezzül etmeyeceğini söylüyor.
“İmalı sözlerden hoşlanmam, ikiyüzlülüğe de tenezzül etmem; iftiradan ve dedikodudan tiksinirim. Maskeyi sadece maskeli balolarda takarım, insanların arasında dolaşırken değil.”
Kısaca özetleyecek olursak; nazala (indi) kökünden çekimlenen tenezzül sözcüğü ile aynı kökten gelen sözcüklerden bazıları: Menzil, tenzil (indirme), tenzilat, nüzul (inme, felç) …
Nezle sözcüğünün de aynı kökten geldiğini yani tenezzül sözcüğü ile akraba olduğunu belirtelim.
Sözlerini Aysel Gürel’in yazdığı ve Sezen Aksu’nun seslendirdiği bir şarkıda 8 yaşında evlendirilen ve 12 yaşında anne olan Ünzile’nin dramı anlatılmaktadır.
Ünzile indirilen anlamındadır ve tenezzül ile aynı kökten gelmektedir. Çocuk Ünzile’nin hayalleri, kimin döktüğünü merak ettiği yağmur taneleri gibi küçücük yaşında yere indirilmiştir.
“Varmadan sekizine
Ergin oldu Ünzile
Hem çocuk hem de kadın
On ikisinde ana
Bir gül gibi al ve narin
Bir su gibi saydam ve sakin
Susar kadın Ünzile”
 

Dergimizin diğer yazılarına  buradan ulaşabilirsiniz.

Sayfanın altındaki sosyal medya butonlarını kullanarak yazıyı sevdiklerinizle paylaşabilir, yorumlarınızla bize ulaşabilirsiniz.

Related Posts

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir