MOPESTO, ÖTEKİLERİN ÖYKÜLERİ
2023’ün son aylarında ilk baskısını yapmış bir öykü kitabını elime alıyorum. Kapağı gökyüzü ve denizin mavisiyle bezenmiş. Mavinin sonsuzluk çağrısına kapılmamak elde değil. Denizde yüzen adada yeşil kalan, nefes alacak küçücük bir yer bile yok. Dev binalar zapt etmiş her yanı. Hasan Karaca’nın etkileyici kapak tasarımı düşsel bir yolculuğa çağırıyor bizi.
Önce kapağından sonra yazarın ithafından etkileniyorum. “Canım ablama.” Genellikle eserini onların adına sunan olmaz. Canım ablalarımız, küçük annelerimiz… Yazarın bu değerbilirliği ta içimde bir yerlere dokunuyor.
“Mopesto Cumhuriyeti, denizlerdeki akıntılara kapılarak sürekli yolculuk halinde olan bir ada devleti.” Kitaba adını veren ilk öykü bu cümleyle başlıyor. Nalan Yılmaz’ın ikinci öykü kitabı Mopesto’dan söz ediyorum. Fantastik ya da en azından fantastik dokunuşlu metinler okuyacağım izlenimi oluşuyor kafamda.
Okudukça taşlar yerine oturuyor. Kapak resmi ilk öyküyle örtüşüyor. Metin hem fantastik hem de bir o kadar gerçek. Üstelik çok tanıdık, bildik… Meğer Mopesto, bildiğimiz Mopesto’ymuş.
Dumanı üzerinde tüten kitap zekice kurgulanmış, trajikomik dokunuşlarla yazılmış bu ana öyküyle başlıyor. Devamında sıralanmış öyküler Dostoyevski’nin “Hepimiz Gogol’un paltosundan çıktık,” demesini hatırlattı bana. Nalan Yılmaz ilk metniyle öyle bir çerçeve çizmiş ki geriye kalan on dört öykü Mopesto’nun karnından doğmuş. Üstelik olay örgüleri, zaman ve mekân kullanımı, kurgu teknikleri, bakış açısı, dantel gibi işlenmiş birbirinden çok farklı kardeş öyküler bunlar.
Mopesto’da son derece özenli, temiz bir dil işçiliği görüyoruz. Kitabı salladığımızda bırakın cümle, sözcük, bir noktalama işareti bile düşmüyor yere. Okura alan bırakan, gerektiğinde susmasını bilen sımsıkı yazılmış kısa öyküler. Metaforlarla dans eden, anlatma, göster ilkesiyle yazılmış metinler öykü yazma atölyelerinde incelenmeye değer.
Teşekkürler Nalan Yılmaz. Ötekileri görünür kıldığın için. Bize insan olmayı hatırlatan öyküler yazdığın için.
Mopesto, o bildiğimiz ülke, aynı zamanda da yaşadığımız bugünün dünyası. Bu yüzden öyküler yerelden evrensele ulaşmış. Hem fışkırdığı kaynak hem de baz alındığı dünya insanının benzer durum ve duyguları nedeniyle.
Bir ada ülke hikâyesiyle başlayan kitap yine bir iç adada son buluyor. Bu sarmal, dönüp dolaşıp aynı yere varmak, uzun zamandır aynı kalan, giderek karanlıklaşan dünya düzeninin değişiminin gereklilik ve kaçınılmazlığını gösteriyor yeniden.
Diğer kitap yazılarına buradan ulaşabilirsiniz.
Sayfanın altındaki sosyal medya butonlarını kullanarak yazımızı sevdiklerinizle paylaşabilir, yorumlarınızla bize ulaşabilirsiniz.
*Mopesto, Nalan Yılmaz
KeKeMe Yay. Eylül 2023