DELİK DEŞİK BİR CEYLAN ÖPER SIRTIMDAN
İçimdeki ürkeklik karşılar karanlığı
Tıraş kolonyaları kadar eski bu hikâye
Sana ait değil atkuyruklu çocukluk
Ses verseydin geldiğinde
Suyun ömrüme ömür
Delik deşik bir ceylan öper sırtımdan
Kanamaya hazır gök
Delik deşik bir ceylan seker kalbimde
Kalın bir örtü gece soyluluğu fark edilmez
Ölen kuşu ne kanatlandırır yırtık bir ağacın gölgesinde
Namlusu temizlenmiş hikâyeler
…. unutamıyorum kafeste öldüğümü
Okunaklı bir dilekçe yazmışım kantinlerde devlete
Gül yanaklı çimenlerinde uyumuşum kentin…. tarihsiz … firesiz de güzel duruyor acılar
Üst üste biniyor inkârlar, kanıksamalar, mide bulantıları, empatiler, sempatik kedi sevicileri
Soluduğun havanın oksijeni ne kadar azalmış
Üstüne atılmış bir suç gibi büyüyor her anlatamadığın gün
Dış gebelikten kaybetmişiz bulutları
İlk düşük olduğunda saçları kısaydı göğün
İlk yenilgiler sahipsiz olmayı öğretir, son yenilgiler kırbaç acısı
Sırt sırta verilmeyen sözlerin hükmü yok
Mürekkepler renk değiştirdikçe dağılır direnç noktalarına
Bir daha ne zaman öpeceğim köklerinden
Bir daha ne zaman yansıyacak ölüm kasıklarımdan
Daha çok var huzursuzluğundan, hepimize yeter
Bir fotoğrafta yalnız çocuksun
Gün geceye kavuşur mu bilmem
Çiçeğim senin kuytunda açacak
Daha fazla Panzehir Şiire buradan ulaşabilirsiniz.
Yazarımızın diğer şiirlerine buradan ulaşabilirsiniz.
Sayfanın altındaki sosyal medya butonlarını kullanarak yazıyı sevdiklerinizle paylaşabilir, yorumlarınızla bize ulaşabilirsiniz.