Bu Kardan Adam Olmaz, Hasibe Özdemir, Öykü,
116 Sayfa, Monokl Yayınları, 1. Basım Mayıs 2020.
Hasibe Özdemir’in özgeçmişinde çocuk psikiyatrisine bağlı madde bağımlısı çocuk ve
ergenlere hizmet veren bir merkezde çalıştığı belirtiliyor. Bu deneyiminin öykülerine
yansıdığını düşünüyorum. Öykülerin çoğunluğunda karakterler ailesinden zarar gören
çocuklardan oluşuyor. Kimi zaman boğazım düğümlenerek okusam da, zor olan konuları dile
getirebildiği için yazarı tebrik ediyorum. Aile toplum için kutsaldır. Kol kırılır yen içinde kalır
diyerek ne sırlar saklanmıştır. Dışarıdan fark edilse bile genellikle ailenin işlerine karışmamak
tercih edilir, bazen “komşu kadının feryatlarını duymamak için radyonun sesini açılır”. Hasibe
Özdemir aile sırlarını ifşa ediyor. Konuşulamayanı, yıllarca içe atılanı ortaya çıkarıyor.
Bilmezden gelenlerin vicdanını sorgulatıyor. Üstelik ajitasyona çok açık konuları, duyguları
gelişi güzel ortaya saçarak değil incelikli bir üslupla veriyor. Öykünün ilk cümlesinden
itibaren bir merak duygusu sarıyor insanı. Ne demek istiyor, ne olmuş olabilir diyerek
okuyup, öykünün sonuna doğru çözüm kısmında olmuş olanı ya da olabileceği
anlayabiliyorsunuz. Yazarın bence ters köşe yapmak gibi bir derdi yok. Sadece tutumlu
davranarak her şeyi en başta açıklamaktansa, merak uyandıracak şekilde azar azar aktarıyor.
Bu da okumayı son derece zevkli hale getiriyor. Zaten ne için okuyoruz? Çok sebep olabilir
ama bunlardan biri, bence en önemlisi zevk almak için değil mi?