Michel Foucault: Biyopolitika ve Biyoiktidar

Yazan: Rachel Adams

Çeviren: Furkan Kemer

Türkiye’de giriş ve tanıtım metinleri her zaman eksikliğini duyduğum bir meseledir. Bu bağlamda, belirli konularda giriş veya tanıtım metinleri yazmayı önemsiyorum. Bu metin, Foucault’nun metinlerine giriş niteliğinde bir özellik taşıdığından, oldukça değerlidir. Foucault’nun bazı kavramları veya kavramsallaştırmaları anlaşılması zor olabileceğinden, dipnotlarla ek açıklamalar yaptım. İnanıyorum ki bu kısa metin, “biyoiktidarın” boyutlarına dair bir giriş sunacak ve ilgi çekecektir. Bedenlerimizin, yaşamımızın, ölümlerin veya nüfus kontrollerinin ne denli tahakküm ve denetim altında olduğunu her saniye vurgulayan Foucault, pandemi toplumunda, sürekli olarak biyolojik kararlar alan biyoiktidarların mevcut oluşu da göz önünde bulundurulursa, hiçbir zaman güncelliğini kaybetmeyecektir. Hatta o, yaşadığımız bu günlerde ayrıca önem kazanmıştır.

Foucault’nun biyopolitika, biyoiktidar ve genel anlamda iktidar eleştirileri, tanımları ve kavramsallaştırmaları birçok isim tarafından kaleme alınmıştır. Bu bağlamda, tartışmalara katkı sağlamasını dileyerek, derlediğim bir bibliyografya metnini sonunda paylaşıyorum.

-Furkan Kemer.

Biyopolitika ve Biyoiktidar

Sonraki akademik yazılarında önem kazanmasına rağmen, “biyoiktidar” ve “biyopolitika” kavramları, Michel Foucault’nun anlaşılması en zor ve muhtemelen en ilgi çekici (daha sonra gördükleri ilgi göz önüne alındığında) kavramlarıdır. Yayınladığı çalışmalarında, bu kavramlar sadece Cinselliğin Tarihi’nin ince ilk cildinin son bölümünde yer aldı (Bilme İstenci: Cinselliğin Tarihi, 1. Kitap). Biyopolitika ve biyoiktidar kavramları, Foucault’nun Collège de France’daki derslerinde daha geniş kavramsallaştırmalarla, iktidar ve yönetimsellik (governmentality) jeneolojileriyle birlikte geliştirdiği kavramlardır. Ancak bu kavramları ele alan kaynaklar, yazarın düzenleyemediği, yazarın ölümünden sonra yayımlanan kaynaklar olduğundan, ‘spekülatif’ (1) ve tamamlanmamış yazılar olarak kaldı. Dolayısıyla, Foucault’nun bize bu konuda tutarlı bir teori veya biyopolitika kavramı sunup sunmadığı tartışmalı bir konudur.

Yine de onun biyopolitika ve biyoiktidar kavramları, modern yönetim biçimleri ve özneleştirme dinamikleri üzerine tartışmalar bağlamında, önemli düşünceler ve eleştiriler getirmeye devam etti. Bununla birlikte, bu kavramları tek başlarına ve Foucault’nun diğer kavramlarından bağımsız teoriler olarak ele almak yerine -burada gösterdiğim gibi- biyopolitikayı ve biyoiktidarı, Foucault’nun aynı dönemlerde (1970’ler) geliştirdiği iktidar ve yönetimsellik ile ilgili düşüncelerle birlikte ele almak daha verimli bir yol sunacaktır.

Bu kavramları, Foucault’nun eserlerinin daha geniş bağlamında tartışmadan önce, biyopolitika ve biyoiktidarın kısa bir tanımıyla başlamak gerekir. Özetle, biyopolitika, yaşamın ve nüfusun yönetimini konu alan, politik bir rasyonalite olarak anlaşılabilir: “korumak, sürdürmek ve çoğaltmak, yaşamı düzene sokmak.” Böylece biyoiktidar, biyopolitiğin toplumda nasıl işlediğini, hangi yollarla kullanıldığını ifade eder. Ayrıca Foucault’nun “iktidar mekanizmalarının çok temel bir dönüşümü” olarak tanımladığı Klasik Batı Çağı’nı içerir. Foucault, Bilme İstenci’nde, şöyle yazar:

            Yaşama pozitif etkilerini olan, yaşamı yönetmeye, düzenlemeye ve çoğaltmaya çabalayan, onu belirli kontrollere ve kapsamlı düzenlemelere tabi tutan bir iktidar. (2)

Foucault bu alıntıda, daha sonra “biyoiktidar” olarak adlandıracağı bir iktidardan, önemli ölçüde “yaşam üzerinde pozitif etkiye sahip” iktidardan bahseder. Bu yeni biyoiktidar, Foucault’nun baskıcı ve negatif olan iktidarın “hukuksal ve söylemsel” kavramsallaştırmalarıyla ilişkilendirdiği şeyden farklı olduğu kadar, “iktidar mekanizmalarında temel bir dönüşümü” yani Klasik Batı Çağı eleştirisini de oluşturur: Aslında Foucault, iktidarın bu baskıcı işleyişinin hem “Bilme İstenci”’nde hem de “Toplumu Savunmak Gerekir”de uzun bir eleştirisini yapar ve bu iktidar tipinin, 19. yüzyılın kapitalist yönetimselliğinde rol alan iktidarlarda olduğu gibi, kapsayıcı veya pozitif iktidarların hacimlerini gizlemek için bir işlev veya mekanizma olduğunu belirtir.

Bu yeni biyoiktidar, daha çok çeşitli ve dağınık ağlar aracılığıyla işler -Güvenlik, Toprak, Nüfus’ta Foucault, bu dağınık ağları dispositif (3) olarak adlandırır. İktidarın bu dispositif’i aşağıdan, ‘yaşam düzeyinin’ kendisinden hareketle işler ve Foucault’nun daha önce Toplumu Savunmak Gerekir’de tanımladığı gibi, bu iktidar, “bir hükümdarın fiziksel varlığından çok, somut zorlamalarla dar güvenlik bölgelerine ayırmayı gerektiren bir iktidar türüdür”. (4)

Asıl önemlisi, biyoiktidar, mevcut iktidarın baskıcı ve tasarruf hakkına sahip (5) işlevlerinin yerine geçmek yerine, sadece mevcut iktidarın uygulamalarıyla (technology) birlikte çalışır.

“Tasarruf hakkı, bu mekanizmaların en önemli biçimi olmaktan çıkıp, boyun eğdirdikleri güçleri kışkırtma, güçlendirme, denetleme, gözetleme, çoğaltma ve düzenleme işlevlerine sahip olan parçalar içinde bir parça haline; üretmeye ve bu güçleri silmek, eğmek ya da yok etmek yerine güçlendirmeye ve düzenlemeye yönelik bir iktidara dönüşür.” (6)

Biyoiktidarın yapısal işleyişi, güç ilişkilerinin dışa doğru açıldığı dispositif’lerle (3. nota bakınız) mümkün olduğundan, yeni direniş türlerine olanak sağlar; bu iktidar ilişkilerinin temas ettiği birçok farklı noktada gerçekleşebilecek bir direniş yaratır. Direniş, iktidar ilişkilerinin bir sonucudur.

Foucault’ya göre, “iktidar ilişkileri kaçınılmaz olarak direnişe yol açar, her an direniş çağrısı yapar, direnişe imkân tanır ve direniş imkânı olduğu için, gerçek direniş olduğu için, tahakküm uygulayanın iktidarı çok daha fazla güçle, direniş ne kadar büyükse o kadar büyük daha fazla kurnazlıkla tutunmaya çalışır.” (7)

Foucault, Bilme İstenci’nin son bölümünde, yukarıda bahsedilen “tasarruf hakkı” kavramı üzerine belirlemeler yapar. Biyoiktidarın jeneolojisini yaparak, kökensel bağlamda biyoiktidarın yönelimlerini, işleyişlerini ve tahakkküm gücünü ortaya koyar. Son tahlilde Foucault, biyoiktidarın, bedenlerin ve yaşamın üzerinde tahakküm kurduğunu ifade eder. Biyoiktidarın yaşam, ölüm, güvenlik, toprak ve nüfus gibi konularda, her an güç ve iktidar ilişkileri yarattığı, özneleştirme ve sorunsallaştırma dinamikleri yürüttüğünü belirtir. Biyopolitika, böylece, biyoiktidarın toplumdaki işleyişini, tahakkümünü ve boyutlarını konu alan bir eleştiri boyutu sunar.

(1)M Coleman & K Grove ‘Biopolitics, Biopower, and the Return of the Sovereign’ (2009) 27 Environment and Planning D: Society & Space 489, 490.

(2) M Foucault The Will to Knowledge: The History of Sexuality Volume 1 (1976) (trans. R Hurley, 1998). pp.137.

(3) Dispositif, Foucault için dağınık, belirlenmesi güç ve karmaşık ağları ifade eder. İktidarın söylemleri, baskıları, hukuksal, akademik, entelektüel yapılar gibi birçok farklı yapıyı, içinde barındırır. Türkçe’ye “düzenek”, “tertibat”, “mekanizmalar bütünü” olarak çevrilebilir. Foucault şöyle yazar: “Bu terimle açıklığa kavuşturmayı amaçladığım şey, ilk olarak söylemler, kurumlar, mimari biçimler, düzenleyici kararlar, yasalar, idari önlemler, bilimsel sözceler, felsefi, ahlaki ve hayırseverce önermelerden –kısacası, söylenmemiş olduğu kadar söylenmiş her şeyden– oluşan, bütünüyle heterojen bir bütündür. Dispositifin unsurları bunlardır. Dispositifin kendisi ise, bu unsurlar arasında kurulabilecek ilişkiler şebekesidir.”

(4) Toplumu Savunmak Gerekir (2002), çev. Şehsuvar Aktaş, Yapı Kredi Yayınları, s.49.

(5) Foucault, tasarruf hakkıyla, biyoiktidarın bedenleri, insanları, nüfusu kontrol edişindeki etkilerini vurgular. Biyoiktidar, bazen yaşatarak tasarruf hakkını elinde bulundurur, bazen de öldürerek; ancak iki türlü de bedenlere el koyar, çünkü biyoiktidar, “her şeyden önce el koyma” hakkıdır. “Hükümdar, yaşatma hakkını ancak öldürme hakkını devreye sokarak ya da sokmayarak kullanır: yaşam üzerindeki iktidarını ancak isteme hakkına sahip olduğu ölümle belirtir. “Yaşam ve ölüm” üzerinde hak diye söze geçirilen, gerçekte öldürme ya da yaşamasına izin verme hakkıydı. Sonuçta bu hakkın simgesi kılıçtı. (…) İktidar bu bağlamda her şeyden önce el koyma hakkıydı; bu hak, yaşamı ortadan kaldırmak için onu ele geçirme ayrıcalığıyla doruk noktasına ulaşıyordu” (Foucault, Michel, Cinselliğin Tarihi, çev. Hülya Uğur Tanrıöver, Ayrıntı Yayınları, İstanbul 2013. s.100.)

(6) M Foucault The Will to Knowledge: The History of Sexuality Volume 1 (1976) (trans. R Hurley, 1998) pp.137. / Foucault, Michel, Cinselliğin Tarihi, çev. Hülya Uğur Tanrıöver, Ayrıntı Yayınları, İstanbul 2013. s.100.)

(7) Foucault, Michel (2007). “İktidar ve Bilgi”, İktidarın Gözü içinde, çev. Işık Ergüden, İstanbul: Ayrıntı Yayınları. s.176.

Bibliyografya:

Deleuze, G. (1992) What Is a Dispositif? In: Armstrong, T.J., Ed., Michel Foucault Philosopher, Harvester Wheatsheaf, Hemel Hempstead, 159-168.

Osborne, Thomas (1996). “Security and Vitality: Drains, Liberalism and Power in Nineteenth Century”, Foucault and Political Reason içinde, ed. Andrew Barry vd., Chicago: Chicago University.

Veyne, Paul (2014). Foucault: Düşüncesi, Kişiliği, çev. Işık Ergüden, İstanbul: Alfa.

Foucault, Michel. (2000a) “Questions of Method”, Essential Works of Foucault (1954-1984): Power, ed. James D. Faubion, trans. by Robert Hurley and others, pp. 223-238, New York: The New Press.

Taylor, Dianna (2009). “Normativity and Normalization”, Foucault Studies, sayı: 7.

Foucault, Michel. (2003) ‘Society Must be Defended’ Lecture Series at the Collège de France, 1975-76 (trans. D Macey in 2003).

Lectures at the Collège De France 1978-79 (trans. G Burchell, 2008) 21-22.

Foucault ‘The Subject and Power’ (1982) in M Foucault Power: Essential Works of Foucault 1954 – 1984 Volume 3 (trans. R Hurley & Others, 2000) 341.

DELEUZE, Gilles. Foucault (çev. Burcu Yalım, Emre Koyuncu), Norgunk Yayıncılık, İstanbul: 2013

Koopman, Colin (2013). Genealogy as Critique, Foucault and the Problems of Modernity, Bloomington: Indiana University.

KESKİN, Ferda. “Özne ve İktidar”, M. Foucault, Özne ve İktidar: Seçme Yazılar 2 içinde, Ayrıntı Yayınları, İstanbul:2011, s. 11-24. 2013.

FOUCAULT, Michel. Söylemin Düzeni (çev. Turhan Ilgaz), Hil Yayın, İstanbul: 1987.

M Foucault Security, Territory, Population: Lectures at the Collège de France 1977-1978 (trans. G Burchell, 2004).

Garland, David (2014). “What is a ‘history of the present? On Foucault’s genealogies and their critical preconditions”, Punishment & Society, Londra: Sage.

FOUCAULT, Michel. Dostluğa Dair (çev. Cemal Ener), Hil Yayınları, İstanbul:1994.

See T Campbell & A Sitze Biopolitics: A Reader (2013).

REVEL, Judith. Michel Foucault Güncelliğin Bir Ontolojisi (çev. Kemal Atakay), Otonom Yayıncılık, İstanbul: 2006.

FOUCAULT, Michel. Kelimeler ve Şeyler (çev. Mehmet Ali Kılıçbay), İmge Yayınevi, Ankara: 1994.

FOUCAULT, Michel (1990a) “Practicing Criticism”, Michel Foucault: Politics, Philosophy, Culture: Interviews and Other Writings 1977-1984, ed. by Lawrence D. Kritzman, pp. 152-156, New York: Routledge.

FOUCAULT, Michel (1991a) “Nietzsche, Genealogy, History”, The Foucault Reader: An Introduction to Foucault’s Thought, ed. by Paul Rabinow, pp. 76-100, New York: Penguin Books.

FOUCAULT, Michel (1996) “What is Critique?”, trans. by. Kevin Paul Geiman, What is What is Enlightenment?: Eighteenth-Century Answers and Twentieth-Century Questions, ed. by James Schmidt, pp. 382-399, California: University of California Press.

FOUCAULT, Michel. Ders Özetleri (1970-1982),(çev. Selahattin Hilav), Yapı Kredi Yayınları, İstanbul:1995.

KELLY, Mark G. E (2009) The Political Philosophy of Michel Foucault, New York: Routledge.

PRADO, C. G (2000) Starting with Foucault: An Introduction to Genealogy, USA: Westview Press.

BERNSTEIN, Richard (1994) “Foucault: Critique as a Philosophical Ethos”, Critique and Power: Recasting The Foucault/Habermas Debate, ed. by Michael Kelly, pp. 211-241, The MIT Press: Cambridge.

Genel, Katia (2006). “The Question of Biopower: Foucault and Agamben”, çev. Craig Carson, Rethinking Marxism, c: 18, s: 1, Londra: Routledge.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir