CAN CANAN AN
Ekmek mi, sevilmek mi, yoksa
Düşleri barut kokan kentlerin
Paradoksal cinnetleri mi?
Blucin mavisi ufuklara tırmanırken
Kamaştıran neonlar
Dijital aşklara sığınıyor
Utangaç burjuvalar…
Yalancının gürültücü onuru
Kendini alkışlatırken
Düşlerini yiyen çocuklara,
Yoksulluk ve kederin uyumla
Harmanlanmış ritmi
Dans ediyor sokaklarda…
Zamanın ruhunu yapraklarına gizleyen
Ağaçların dantelleşen köklerini
Kemiriyor dozerler,
Diş etlerinden sarkan yalanlara
Karanfil koklatıyor piyasaların
Para üstü resimleri…
Çiğ çağda pişkin yaşayanlar
Kanlı imgeler yerleştirirken parmaklarımıza
Uygarlık köklerini yakıyor kendi karanlığında,
Kekeme bir tarihin kanlı işaretleriyiz
Her uyuduğumda,
Ömrün üç atlısına bölünüyorum
Can, canan, an…
Petrol arıyor USA,
Yakılanların aydınlığında,
Haydi bir can, bir can daha,
“Sen yanmasan, ben yanmasam
Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa…
Daha fazla şiir okumak için lütfen buraya tıklayın.
Sayfanın altındaki sosyal medya butonlarını kullanarak yazıyı sevdiklerinizle paylaşabilir, yorumlarınızla bize ulaşabilirsiniz.