Yoran Rüyalar Kitabı/ 1

 

Düşlerin Doğusu

Düş dediğimiz şey bir tatlı olsaydı, ne olurdu sizce?

Keşkül-ü Fukara değil elbet. Olsa olsa kocaman bir pasta olurdu, şöyle içinde bin bir meyve, krokan, ceviz, badem, kreması, çikolatası bol. Keki ehven kabarmış.

İçine de sirkeyle karıştırdığınız tuzruhundan bolca bir sos ekleyin, alın size düşlerimizin pasta hali. Yılların acısı, korkusu, endişe duygusu, hasreti. Yalnızlığın kekremsi kokusu, yitirilenin geri gelmesi imkânsızlığının bilinci. Yarına dair gitgide azalan beklentilerimiz ve çıplak gerçeğin önümüze halı gibi serilen ön bilgisi.

Bir hayvan gibi tanımlamak isteseydik düşlerimizi, ne çoğundan iz taşırdı. Bir panterin avını aniden yakalaması, aslanın vuruşu, yılanın sokuşu, çakalın ısırışı. Zihin denilen muammanın, avcunun içindeki uykuya anlamsız eziyeti. Arada bir neyse tavus kuşunun pırıltısı.

Bana sorarsanız ama… aslında martıya benziyor düşlerimiz. Gökyüzünün süsü, görkemi. Yere doğru alçaldıkça ürkütücü. Sesiyle korkutucu, ağzındaki balıkla zalim. Boğaz’dan atılan oltaya takılınca komik. Çöpe razı olunca trajik.

Düşlerimiz, verili hayatın silgisi, gece sultanının işkencecisi. Yarının uyaranı, vicdan temizleyicisi.
Kendi yönetmenliğimizde çektiğimiz filmler dizisi.

“Hayrolsun” la başlayan anlamlandırma çabası, “Yoran Rüyalar Kitabı’na eklensin bundan böyle. Benim yolculuğum düşlerin doğusuna…

 

1 thoughts on “Yoran Rüyalar Kitabı/ 1 – Yıldız İlhan

  1. Alev Turanlı dedi ki:

    Yıldızcığım ne güzel tanımlamışsın düşlerimizi hoşgeldin bitanem hoşgeldin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir