KARANTİNA GÜNLERİ- (7)

Sevgili Günlük…Bugün gönüllü başladığımız, ancak sonrasında egemen güçlerin zorunluya çevirdiği korona karantinasında artık günümüzü yılımızı şaşırmaya başladığımızdan, bilmem kaçıncı günümüzü de tamamladık…

Dün Emniyet Amirliğinden geldiler… Değerli büyüklerimiz ”Devlet içinde devlet, Konsey içinde konsey olmaz” diyerek bizim Korona Konseyini de acilen kapatmaya karar vermişler, iyi mi…?

Eeee, Konseyin Merkezi bizim evin salonu olduğundan, ekip de salonu mühürlemeye gelmiş, Ekip amirine “Kardeşim nerede demokrasi, hani toplanma hakkı, bitti mi özgürlük? …” filan diye çemkirecek oldum… Ekip Amiri ; ”Manyaklaşmayın beyefendi, burası Türkiye, siz nerede yaşadığınızı sanıyorsunuz” diye kibarca susturdu beni… Sen misin diklenen, salonu mühürlemekle de kalmadı, Konseyin kasası diye tutanak tutarak, Masa üzerindeki vazoda sakladığımız, Borandan iç ikraz olarak borç aldığımız 185 lira 75 kuruşa da el koydu…

Artık bayramdan bayrama açacağımız bir salonumuz yok…Konsey hesabına aldığımız gazeteler yok, zira Konseyin parası yok, üyelerde de yok…Tamam mı sevgili günlük…

Anlatmıştım ya…Kore Gazisi Hicabi amcamızın yüzüncü yaş gününü Sitemizin havuz başında sucuk- mangal partisiyle kutlayacaktık…Kutladık, muazzam bir katılım oldu…Gerçekten millet zaten sıkıntıdan patlamak üzereymiş, otur otur nereye kadar…Herkescikler geldi… “ Bir avcı vurdu beni” türküsüyle Ankara Havası oynadık, “Hatırla Sevgili” ile vals yaptık…Sucukları mideye gömdük…

Her şey iyi gidiyodu da…Ev yapımı rakıyla kafayı bulmuş gençler ne zaman ki…Hicabi amcayı “ En büyük asker bizim asker” diye hoppacık yaparken havuza düşürdüler…İşte o hiç iyi olmadı… Bir gün önce havuzun suyu yenilenip bir miktar da çamaşır suyu kattığımızdan, en azından Hicabi amcanın mikrop kapma ihtimali yok , ona sevindik …Teselli bulduk…

Dün 65 olan sokağa çıkma yasağının sınırı 60’a indirilir gibi oldu…Bu hesaba göre ; Her gün sınır beşer yaş indirilirse…12 gün sonra sokakta kimse kalmayacak … Devlet buldu sonunda formülü…Baktı ki toptan yasak koyunca kimse iplemiyor, o da taksit taksit koyuyo…(Yani yasak koyuyo ,amman  yanlış anlaşılmasın. Aslında böyle lastikli cümlelerin İngilizcesini yazsam daha mı iyi olur ki, bilemedim…)

Bakan bey, elinde kartonla açıkladı ya hani bir kişi virüsü bilmem kaç kişiye bulaştırmış da, onlardan bilmem kaçı mevta olmuş, kendisi sırım gibi ortalıkta dolaşıyomuş falan …Hah işte O bizim Hacı İsmail Abi…Valla bildim bahse konu  kişi kesin O…Adam umre dönüşü iki defa mevlid yapacam dedi…Önce ev halkına, yetmedi, mahalle halkına, sonra hastaneye, en son nezarethaneye bulaştırdı…Dur bakalım daha nerelere varacak bu işin sonu…

Biz gene saf saf,  evin girişine barikat kurmuşuz, kızımla damadım bile parolayla alınıyor eve…Yok yani o kadar da değil ama…Geleceklerini daha site girişindeki güvenlikçi haber veriyor, biz eldiven ve maskelerimizi takıyoruz, 8 metreden fazla yaklaşmıyorlar bize…Ekip amiri bildi mi ki acep ? Manyak mı olduk gerçekten ?

Barodan haber geldi…Tekrar kayda almışlar, Avukatlığa devam, 45 yıla eklenecek bakalım daha kaç yılımız var…Yani diyeceğim o ki, herkes de  bilsin; bundan sonra beleşe akıl fikir vermek yok, her bi şey ücrete tabi…

Görüşmek üzere…Hoşça kal günlük…

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir