Binnur Çolak

TUTUKLANAN ROMAN

Yaşam ve Yazgı’da Vasili Grossman, sadece edebi olarak değil, tarihi olarak da etkisi çok yüksek olan kurgusu ile Stalin Rusya’sına ait tam bir dönem resmini sözleriyle canlandırır. Yazar, toplumun her katmanını iyi analiz eder, derinlikli gözlemler yaparak zamanının portresini eserin yapısına yerleştirir. Kurgunun gücü gerçekliğinde hayat bulur.

Grossman 1960 yılında tamamladığı eserini editörlere teslim ettikten sonra uzun bir bekleme süresi geçirir. Bu sürecin sonu, devlet organlarından gelen kişilerin el yazmalarına, kitaba ait tüm dokümanlara, daktilo şeritlerine kadar toplayıp almalarıyla sonuçlanır.
Yetkililerin kişiyi değil, eseri tutukladığı nadir olaylardan birini yaşar yazar. Kitaba biçilen ceza, ancak üç yüzyıl sonra yayınlanabilecek olmasıdır. Ancak Vasili, iki el yazması kopyayı arkadaşlarına vermeyi başarır. Yurt dışına kaçırılan kopyalar, 1980 yılında İsveç’te basılır ve kısa zamanda binlerce okura ulaşır. Kitabına el konulmasından sonra içine düştüğü ruhsal durumu “Beni karanlık bir köşede boğdular” diyerek ifade eder.
Yaşadığı duygusal durumu kaldıramayan yazar, yakın bir dostunun anlatısına göre hızla çökmüş, hastalıklı bir hâl almış, saçları kısa zamanda beyazlamış ve ne acıdır ki eserinin yayımlandığını göremeden 1964 yılında hayata veda etmiştir. Rusya’da yayımlanması 2000’li yıllarda gerçekleşmiştir.
Gerçek hayatın bağlamını kurguyla eserine işleyen Grossman, hem tarihe hem de insan ruhuna yolculuk yaptırır. Sözleri süslü değil güçlüdür. Küçük bir iyiliğin, karanlık, kötüye yatkın insan ruhunun derinliklerine inecek kadar etkili olabileceği umudunu alt metinlerde aynı umuda kapılarak okuruz.
İkinci Dünya Savaşı’nda gazeteci kimliğiyle tam da savaşın içinde, cepheden yazar bize. İnsan eliyle yaratılan vahşeti, yaşamların paramparça oluşunu her satırda hissederiz. Arka planda gördüğümüz Rusya’nın dönem anlatısı altında iki kutuplu olan ideolojilerin aynılaşması, ortak çıkarda buluşma, ideoloji üstünden insan ayrımı, yıkım ve vahşete giden yolların taşlarını döşer. Yönetim ve yönetenler arasında sıkışmış bireylerin içsel çatışmaları, umudun karanlığa karşı savaşı, kendi düşünce dünyasından şüphe duyan insan, büyük tarihsel olayların ortasında yok sayılan, ezilen varlık. Stalingrad en kanlı cephedir. Kızıl Ordu Hitler’i yenmiş, tüm dünyada yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. Alman cephesinden savaşın gidişatı, Hitler’in ani ve inatçı kararları, psikolojik baskısı; karşı cephede Stalin etkileri, bürokratik yapının insanlarda oluşturduğu ruhsal işkence, çıkarcılar, iki yüzlüler, arada kalmış aç, sefil, soğuk yaşama mahkûm edilmiş halk.

Vasili hem cephenin önünde hem arkasındadır. Tüm romanın arka sahnesini bu gerçeklik üzerine kurmuştur.
Ştrum Şapoşnikova ailesinin etrafında şekillenen olaylarla bu tarihsel sürecin izini sayfaların arasında süreriz. Bütün ülkenin hayatı, aile üyelerinin başından geçen olay örgüleriyle ele alınır. Strum karakteri, Grossman’ın kendi yansımasıdır. Yaşadığı çelişkileri, ikilemleri, suçluluk duygusunu ve siyasi fikirlerini bu karakter üzerinden tanık olurken 1941 yılında yanına almak istediği hâlde karısı tarafından kabul edilmediği için Ukrayna’da Nazi subayları tarafından öldürülen annesini kurtaramamanın verdiği çaresizlik ve vicdan azabı, Yaşam ve Yazgı‘nın arka sokaklarında yankısını bulur.
Romanı annesine ithaf ederek onu yâd eden yazar, bu acıyı biraz hafifletmeye çalışır ya da insanlığa karşı duyduğu sorumluluğu annesine karşı sorumluluğunda somutlayarak ifade eder.
Kurguda hissedilen annenin ölümü, vicdan azabı, Stalin ile iş birliğinin verdiği suçluluk duygusu, insanlığa karşı işlenen adı konulmamış yazgı her katmanda yerini bulur. Metnin içinde annenin kurgusal portresi, Anna’nın oğluna yazdığı güçlü ağıt, satır aralarında içimizi sızlatır. Çok sayıda karakterin dâhil olduğu eser, ayrı yolların örüntüsünden sonra tek bir noktada toplanır. Uzun anlatım yapısıyla yoğunlaşmayı zorlayan eseri zamana yayarak sadece tarih için değil, insan için de okumak; insan vicdanına yazılmış ağır, yorucu ve unutulmaz bir deneyim.
Yaşam ve Yazgı gibi kitaplar, dünü bugüne görünmez bağlarla bağlayan anlatı dünyasının en güçlü yapılarıdır.
Bu güçlü eser, diğer bir başyapıt olan Savaş ve Barış ile benzetilmiş, bu karşılaştırma üzerinden de eleştirilmiştir. Grossman romanının felsefi bölümlerinde Tolstoy, Çehov, Gorki gibi yazarlara atıfta bulunur; anılan yazarların ortak özellikleri, bireyin hakikatini ve özgürlüğünü savunmalarıdır.
Benzetme, tarihi önemi yüksek savaş anlatısı üzerinden insanın yıkımı, toplumun parçalanması ve tek bir aile üzerinden kurgulanmasından gelir.
Ancak Tolstoy ve Vasili arasındaki farklar, bu ortak noktalardan fazladır. Savaş ve Barış‘taki karakterler daha baskın görünür ve eylemleri güçlüdür; kitabın kapağını kapattığımda Nataşa tüm canlılığıyla zihnimde geziniyordu.
Yaşam ve Yazgı‘da ise karakterler daha silik, hepsinin eylemleri farklı, baskın olmayan kişilerdir; kahraman yoktur, roman kolektif biçimde ilerler.
Tarihe eleştirel ve sert bakış açısı, karamsar gerçeklik, bireyin yalnızlığı alt metinde yerini bulur. Tolstoy tarihe daha uzlaştırıcı bir bakış açısı sergiler; ahlaki uyum, ilahi düzen, romantizm anlatımında ilerler. Geleneksel roman yapısıyla yazılmış Savaş ve Barış‘ın karşısında, daha çok gazetecilik dilini hissettiğimiz modern ve parçalı roman yapısıyla Grossman vardır.
Ancak unutmamamız gereken bir fark var: Tolstoy kendinden yaklaşık yarım yüzyıl önce yaşanan bir savaşı yazarken, Grossman savaşın içinde, o an yazmıştır.
Her iki büyük eser de ideolojik düşüncelerin insanı kolektif bir dişlinin parçalarına indirgeyen eylemini yok edercesine, tek bir insanın benzersizliğini, sevgisini, umudunu, hakikatini savunur.
“Ok gibi dümdüz bir koridorda yürümek ne kadar garip, oysa yaşam, ne kadar dolaşık bir patikadır, vadiler, bataklıklar, dereler, bozkırın tozu, biçilmemiş ekin, yarıp geçersin, çevresinden dolaşırsın, oysa yazgı düz, dümdüz yürüyorsun, koridorlar, koridorlar, koridorlarda kapılar.”

 

 

Daha fazla Panzehir kitap analizine  buradan ulaşabilirsiniz.

Sayfanın altındaki sosyal medya butonlarını kullanarak yazıyı sevdiklerinizle paylaşabilir, yorumlarınızla bize ulaşabilirsiniz.

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir