EVVEL ZAMAN/ İBRAHİM KILIÇ
Kapanan kapının ardından
sızan sarı ışığın
yüzümde açtığı yara kadar derindir
kapının arkasına geçemeyecek olmam,
Perçemindeki hüznü kulağının ardına atamayacaksam
kahrolsun artık parmaklarım
Bakıp da gözlerimin içine
desin gözbebeklerin,
iki kişilik bu hüzün seni yakar belki
ya ben Anka mıyım ki
Doğmuyor artık külünden
yarına gebe hüzünler…
Belki de kalbimdeki yosun
burnumdaki küf kokusu
çürümüş et tadı
ağzımdaki derin bir ağu
gözlerimdeki evvel zaman içinde
bir fotoğrafa takılı ellerim
pantolon cebi mi kalbim mi bilemez
hâlâ nereye gideceğini
tüm kuşlarını uçurdum göğüs kafesimin
şimdi kanat çırpıp takla atıyorlar
sağır kulağım benim sen de duyma…