yalnızlığın anatomisi
Binnaz Deniz Yıldız

BİR YALNIZLIĞIN ANATOMİSİ

Bir yalnızlığı çiğniyoruz birlikte

Hiç gelmiyor o ses kokan kadın

Ve gelmeyecek

Biliyorsun, bir düşün tarifli trenindeyiz

Ağaçlar sonbaharı taşlıyor, yaprak kımıldasa gök boşanacak üzerimize

Kirli dudaklarımızda morfin-kristal bir güneşi içiyoruz-cam kesiği: Vebalimiz

Asparagas haberden fırlayıp gelen bol kederli ölümde

Ceplerini karıştırıyorsun, yüzün ah!

Delileri çukura kaçmış akları ve kadehi Cem’in

Fotoğraf sonra –siyah ve ak- canlı ve mat

Beyazlar içinde pelerin, yavuklum diyorsun, ağrımı azaltıyor devamlı

Susuyoruz, susmaların kasveti düşüyor eterden harflerimize

Camlarda denizler, okyanuslar, Kızılırmak yanardağlar ve de

Resim yapıyor da Vinci-Vitruvius Adamı-

Çemberde büyüyor kalbimin aslanları

Sağ elim sol elimin dirseğinde, bir ermişin saçları kaynayan içimde

Yarım sütun, yarım bardak bal, toprağı sakilerin yedi asa

Gece zar inceliğinde giriyor koynumuza

Dışarıda soğuk, buzun nemli çağrısı

Sen ve ben bir yalnızlığı çiğniyoruz

Ve aslında herkes kendinin hiç kimsesidir biliyoruz!

 

 

Diğer Panzehir şiirlere  buradan ulaşabilirsiniz.

Sayfanın altındaki sosyal medya butonlarını kullanarak yazıyı sevdiklerinizle paylaşabilir, yorumlarınızla bize ulaşabilirsiniz.

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir