BALCA DİL/ DİNLEME

Doğduğumuzda ilk yaptığımız eylem ağlayarak ses çıkarmaktır. Avaz avaz ağlayan bebek pışpışlanıp susturulur annesi tarafından,  dünyaya gelişimiz çok seslidir yani… Ses-işitme- dinleme-algılama-anlama-anlam… Sesle başlar her şey! Ses yoksa konuşma, anlama, anlam,  iletişme yoktur! Dinlemek öğrenmenin temel koşuludur… İşitmek sesin kulak tarafından algılanmasıdır; algılanan sesi çözümlemek için özel bir dikkat gerekmez aslında, eğer kulaklarımızda bir sorun yoksa doğal olarak duyarız zaten…

 

Dinleme ise işitileni algılama, anlama, yorumlama ve değerlendirme, düşünce gibi süreçler içerir.  Dinleme, dinleyicinin konumu ve amacına göre çeşitli türlere ayrılır: Katılımlı(aktif)/ katılımsız(pasif)dinleme, eleştirel dinleme, yaratıcı dinleme, seçici dinleme, not alarak dinleme, empati kurarak dinleme. Burada dinleme çeşitlerini tek tek açıklamak istemiyorum. Kendinizi,   konuştuğunuz kişileri gözlemleseniz bile nasıl dinlediğiniz ve dinleme türleri kendiliğinden ortaya çıkar zaten.  Merak edenler varsa daha ayrıntılı öğrenmeler yapabilirler isterlerse…

 

Birbirini doğru dinlemeyen/ anlamayan,  iletişim kuramayan insan sayısı o kadar çoğaldı ki çevremizde her geçen gün anne baba çocuğunu, çocuk, anne babasını, eşler birbirini doğru düzgün dinlemiyor. Bugün bir alışveriş merkezinin kasap bölümünde et alırken “Ne kadar pahalanmış parça et!” diye sesli düşündüm. Kasap tarttığı, paketlediği eti alıp boca etti tepsiye. Ustam ben almıyorum demedim ki deyince, ben öyle anladım, dedi. Beni dinlemediği gibi söylemediğim, ağzımdan çıkmayan bir tümceyi kendi kendine nasıl üretti, bilemedim… Bazen akla kara kadar birbirinden uzak anlamlar yükleyerek konuşmaları duymuyor, iletişimsizlikler nedeniyle sevdiğimiz insanlarımızı kırıyor, kavga ediyor,  terk ediyor, terk ediliyoruz. Sesli çığlıklar atarak ben tehlikedeyim diyen bir kadını duymuyoruz o yaralanana/ ölene dek, bazen çocuğumuzun açık ya da üstü örtülü konuşmalarına kulak vermiyoruz, onlar cinsel istismara/tecavüze uğrayınca aklımız başımıza geliyor. Kimi zaman da tatlı bir sohbetin tadını kaçırıyoruz tek/ hep biz konuşarak… Dinlememek engel koymaktır karşımızdakine” en büyük ilgisizlik, saygısızlıktır!

 

Yazımda Yanlış Dinleme türlerini ders anlatır gibi aktarmak, açıklamak istemiyordum ama derli toplu bir alıntı sunmak istedim size sevgili okuyucu!  Bakalım siz ne tür bir dinleyicisiniz? Kendinizi gözden geçirebilirsiniz…

Görünüşte Dinleme

En yaygın dinleme türü denilebilir. Kişi dış görünümü ile dinliyor görünümündedir ancak iç dünyası bambaşka bir yerdedir. Aklında  sizin söylediğinizden daha farklı bir konu ya da konular vardır.  Bazı kimseler de söyledikleri ve söyleyemedikleri dışında başka bir şeyle ilgilenmezler. Sizi dinlediklerini söyleyebilirler ama aslında bedenen ve/ ya da zihnen başka konulardadırlar. Sıçramalar yapar, konuyu başka taraflara yönlendirerek konuşanın sözünü keserler, üzerine konuşurlar. Tatsız, kesik kesik bir konuşma yapılması konuşmacıyı rahatsız eder.

 

Seçerek Dinleme

Bu tür dinleyenler karşılarında konuşan kişinin söylediklerinden yalnızca kendilerini ilgilendiren kısımları duyar, diğer söylenenleri dinlemezler. Bu kişiler kendi dikkatlerini çeken bir sözcük/tümce/konu ortaya çıkıncaya kadar görünürde dinleyici olarak kalırlar.

 

Saplantılı Dinleme

 Daha çok duygusal yönden saplantılı kişilerin dinleme tarzıdır. Bu kişilerin bazıları konuşulanlardan bir hüzün, acıma payı çıkarırlarken, bazıları da her söylenende bir espri veya gülünecek bir yön ararlar.

 

Savunucu Dinleme

 Bu kişiler her söyleneni kendilerine yönelmiş bir saldırı sayar, hemen karşı saldırıya, bazen de savunmaya geçerler. Karşılarındakini dinlerken kendilerini hep bir şeylerin savunmasını yapmak zorunda hissederler.

 

Tuzak Kurucu Dinleme

Bu kişiler hiç seslerini çıkarmadan dinleme eğilimindedirler çünkü dinlediklerinden yararlanarak karşılarındakini zor duruma düşürecek fırsat kollarlar. Dinleme türleri içinde en tehlikeli olanı da budur. 

 

Yüzeysel Dinleme

Bireyler, konuşanın kullandığı sözcüklerin yüzeyinde kalırlar. Altta yatan asıl anlama ulaşamazlar. Sözcüklerin sözcük   anlamlarında veya kendilerince olan anlamlarında gezinip dururlar.

Söylenenin altındaki anlamın anlaşılmadığı durumlarda, herkes daha çok çaba harcamak zorunda kalır.”, “İnsanlar söylediğinizi değil, anlamak istediklerini anlamaya yatkındırlar.”

 

Unutmamak gerekir ki iki kulağımız, bir ağzımız var.  Dinlemenin konuşmaktan daha önemli olduğunu fark ederek “İki dinle bir söyle.” atasözümüze uygun davranabiliriz. Dinlemenin erdemli bir eylem olduğunu bilirsek kötü dinleme türlerinden kendi isteğimizle kurtulabiliriz. Stephen R. Covey:  Kendimizi etkin bir biçimde değiştirebilmek için ilk önce algımızı değiştirmeliyiz.” diyor.  Doğru dinleyen doğru iletişim kurar herkesle, her şeyle… Kediniz miyavladığında, köpeğiniz havladığında, çocuğunuz ya da sevdiğiniz konuştuğunda, rüzgâr estiğinde, yapraklar hışırdadığında… kulak kesilin, seslerini işitmeyin, duyun, dinleyin… Belki önemli bir şeyler fısıldıyordur kulağınıza…

………………………….

 

 

Kaynaklar

1.Söz- Kimin Sitesi, Dr. Stephen R. Covey Sözleri/Alıntıları, s.26.

  1. Dinleme Türleri, TTKB, Türkçe/Türk Dili ve Edebiyat Dersi Programları, dinleme kazanımları.
  2. Uzman Psikolog İlker Küçük, AKNET Akademi, İlişki ve Evlilik Danışmanlığı Eğitimi Ders Notları.

4.TDK Yazım Kılavuzu, Türkçe Sözlük son baskı.

 

 

 

 

8 thoughts on “BALCA DİL/ DİNLEME/Berna KÜÇÜKOĞLU

  1. A.Rezan İshakoğlu dedi ki:

    Ne kadar doğru ve güzel bir anlatım..

    1. Rezzan ablacığım çok teşekkür ederim.

  2. Suna ZEREY dedi ki:

    Dinlemeyi öğrendiğimizde anlama ve anlaşılma sorunumuz da çözülecek,sağlıklı iletişim kurmayı başaracağız.

  3. Birsel Aygün dedi ki:

    Berna’cigim beni de çok ilgilendiren bir konu üstüne yazmışsın.Dinlemek gerçekten önemli.Iyi ve aktif dinlemeyi öğrenmeli, geliştirmeleri.Kalemine sağlık.Tesekkurler.❤

    1. Dinleme yoksa iletişim yok! Çok teşekkür ediyorum Sunacığım…

  4. Nilgün Kılıç ŞEN dedi ki:

    Tebrikler canım. Keşke işitmekle kalmasaydik, dinleseydik, birbirimizi anlardik. Ben not alarak dinleyenlerdenim ☺️Ses uçar, yazı kalıra İnanırım. Ama Senin de hatirlattiğin gibi en önemlisi”iki dinle bir konuş”
    Sevgiler arkadaşım.

    1. Senin alanınla da çok ilgili dinlemen söze girilmez. Birselciğim çok teşekkür ediyorum

      1. Bilgisayarın cilveleri tekraren göndermiş Nilgüncüğüm not alarak dinleme kalıcı öğrenme yaratıyor tabii Çok içten mesajına teşekkürler

Berna Küçükoğlu için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir